Sağım, solum, önüm, arkam Türk Türk
Türk. İşte Viyana’yı anlatabilecek en güzel cümle. Şaşırtıcı şekilde her yerde
bir Türk’e rastlıyorsunuz. Kuaföründen cafesine restorantına Türk isimleri,
hatta her metro istasyonunda bir kebapçı, dönerci. Kapılarına dayanmakla
kalmamış bence baya baya da yerleşmişiz. Bu bizdenlik dışında ise evet tam bir
sanat şehri. Klasik müzik, bale, operaya doyacağınız, sokaklarında yürürken
çeşitli etkinliklere rastlayabileceğiniz mükemmel olmasa da gidip görülmesi
gereken yerlerden biri. Biz Viyana’ya 2 gün ayırdık, biraz sıkıştırılmış bir
program olsa da hemen hemen tüm planladığımız yerleri görebildik. Ee bir de
gelmişken masal köy Hallstatt’a da geçtik. Ordan da hop Prag. Gezimizi Viyana-
Prag şeklinde planladık. 2 gün Viyana, 2 gün Prag yaptık. Şimdi gelin gezimizin
Viyana kısmına başlayalım, keyifli okumalar☺
Mariahilfer Caddesi |
Mariahilfer Strasse : Uzunn, geniş klasik bir alışveriş caddesi. Bu caddeyi yürüyerek turistik yerlere geçiş yapabilirsiniz. Westbahnof durağında indiğinizde karşınıza çıkıyor zaten.
Museumsquarter : Çok zamanınız yoksa
müze gezmek pek mantıklı olmasa da Viyana müze bakımından oldukça zengin.
Burası da birçok müzenin bir arada olduğu bir alan aslında. Mariahilfer caddesi
bitince sol tarafta kalıyor. Leopold Müzesi ve Mumok Sanat Müzesi
gibi farklı müzeleri barındırıyor. İlginizi çekiyorsa geçerken
uğrayabilirsiniz.
Doğa ve Sanat Tarihi Müzeleri |
Naturhistorisches ve Kunsthistorisches Museum: Museumquarter’ dan çıkıp trafik ışıklarından karşıya geçtiğinizde karşınıza ikiz müzeler de denilen doğa tarihi ve sanat tarihi müzeleri var. İhtişamlı yapılarıyla görülmeye değer. Buradan sola dönüp dümdüz ilerlediğinizde parlamento binasını da görebilirsiniz.
Maria Theresa Heykeli |
Maria Theresa Heykeli: Bu iki müzenin tam ortasında ise Habsburg hanedanının devleti
bizzat yöneten tek imparatoriçesinin heykelini görmek mümkün.
Hofburg Sarayı: Kraliyet ailesinin kışlık sarayı, şu an içi kütüphane olarak kullanılıyor,
büyük yeşil bir bahçesi var. Biz gittiğimizde dışı restore edildiği için pek
fotoğraflayamadık. Metroyla U3 hattındaki Herrangasse durağında inerek rahatça
ulaşabilirsiniz. Sol tarafında da Herrenplatzı (kahramanlar meydanı) görmek
mümkün.
Belediye Binası |
Rathaus (Belediye Binası): Burayı kesinlikle görün, sadece gündüz değil akşamları da binanın önüne dev
bir ekran kuruluyor ve çeşitli festivaller, gösteriler, opera, müzik ne
arasanız bulabileceğiniz sanata doyacağınız bir yer burası.
Opera Binası |
Wiener Staatsoper (Opera Binası) ve
MusikVerein : Klasik müzik ve opera denince
akla Viyana gelmez de neresi gelir ki. Mozart, Haydn, Schubert, Bruckner veya
Mahler gibi birçok önemli besteci burada doğdu ve başyapıtlarını burada
yarattılar. Karlplatz meydanındaki bu yapı buram buram tarih kokuyor. Kapı
girişinde birçok etkinliğin broşürünü bulabilirsiniz. Bir de bunun klasik müzik
versiyonu için olan binası var ki o da Musikverein. Ses tekniği
açısından mükemmel bir yapı olarak adlandırılan bu yapıda klasik müziğin
keyfini çıkartabilirsiniz. www.musikverein.at adresinden etkinlikleri
takip edebilirsiniz.
Opera Binası Girişi |
Graben Caddesi ve Veba Anıtı: Hofburg sarayından çıktıktan sonra dümdüz devam edip Erste Bank binasını
gördüğünüzde sağa döneceksiniz ve Graben caddesine çıkmış olacaksınız. Caddenin
de tam ortasında Veba Anıtı. 1679 yılında yaşanan o büyük veba salgınından
zarar görenler anısına yaptırılmış bu anıt. Niye burada diye sorarsanız o
yıllarda veba salgınından hayatını kaybedenler bu caddenin altına gömülmüş de
ondan.
Stephansdom Katedrali |
Stephansdom (Aziz Stefan
Katedrali): Stephansplatz meydanı üzerindeki bu
katedral şehrin simgelerinden biri. Girişi ücretli. Kulesinden güzel bir Viyana
manzarası izleyebilirsiniz. Zaten aynı isimde metro durağı da olan bir yer
olduğundan rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Karl Kilisesi |
Karlskirche (Karl Kilisesi): Karlplatz metro istasyonunun hemen çıkışında ulaşımı çok kolay bir kilise.
Yürüyerek giderseniz de operayı gördükten sonra alt geçitten ya da trafik
ışıklarından karşıya geçip 5-6 dakikada kiliseye ulaşabilirsiniz. Önünde
bulunan su birikintisine düşen kilisenin yansıması görülmeye değer. İmparator
VI. Karl tarafından 1700l’ü yıllarda veba salgınından sonra yaptırılmış.
Kilisenin solundaki sütun sadakat sağındaki sütun cesaret kavramları ile
ilişkilendirilerek tasarlanmış. Giriş ücreti 8 Euro. Kilisenin içinde verilen
klasik müzik konserlerine de katılabilirsiniz. https://www.viennaticketoffice.com/suche_en.php?search=karlskirche
Hundertwasser Evi |
Hundertwasser House: İnstagramda, seyahat sitelerinde bolca gördüğümüz ve görüntüsüyle
fazlasıyla ilgi çeken ev. Bu evde normal insanlar yaşadığı için içine
girilmiyor sadece dışarıdan fotoğraflayabilir, aşağısındaki hediyelik eşya
satan dükkanlardan bir şeyler alabilirsiniz. Friedensreich Hundertwasser isimli
aslında bir ressam olan kişi tarafından semtin genel yapısını değiştirmek için
yapılmış. Ulaşımı konusunda ise en zorlandığımız yerlerden biri. 1 numaralı tramvayla
Hetzgasse durağında inip haritanızı açıp bir 10 dk yürüyebilirsiniz. U3-U4
hattının kesişimindeki Landstrasse-Wien Mitte durağına da 10 dk yürüme
mesafesinde. KunstHausWien ise Hundertwasser tarzında
hemen onun iki sokak ötesinde bir yapı. Gitmişken onu da görmeli.
Biz Gidemedik Siz Gidin Dediklerimiz
Sigmund Freud Müzesi: Bir psikolojik danışman olarak gidemediğim için pişman olduğum bir
daha gidersem ilk uğrayacağım yerlerden biri. 10.00’da açılıp 18.00’ den sonra
kapandığı için vakit bulamamıştık. 40-41 numaraları tramvaylarla
gidebilirsiniz. Schwarzspanierstrasse durağı ineceğiniz durak. İndikten sonra
Berggasse’ ye doğru gidince 19 nolu bina. Giriş ücreti tam bilet 12 Euro.
Psikanalizin babasının kişisel eşyalarının ve çalışmalarının sergilendiği bir
müze.
Schönbrunn Sarayı: Evet kabul büyük ayıp. Taa oralara git sen ve burayı
görme. 1996 yılından beri de UNESCO Kültür Mirasları arasında yer
alan saray Habsburg Hanedanı‘nın yazlık sarayı olarak kullanılmış. 1441 odalı,
bugün yaklaşık 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri, bahçede yer alan sera Palm
House ve yine bu bahçede yer alan Tiergarten Hayvanat Bahçesi turistik
ziyaretlere açık. Özellikle bahçeleri çok ünlü. Çok büyük bir yer olduğundan
uzun zaman ayırmak gerekiyor. Nasıl gidilir derseniz de otobüs ile 10A -
Schönbrunn durağı, metro ile U4 hattı Schönbrunn İstasyonu, tramvay ile 10 veya
60 no’lu tramvaylara binerek Schönbrunn durağında inmelisiniz.
Belvedere
Sarayı: Saraylara doyum olmuyor gördüğünüz
gibi☺ Yazlık konut olarak Prens Eugene için inşa edilmiş. Belvedere’ye
giriş biletleri 22 Euro.
Viyana macerama dair
anlatacaklarım da burada sona eriyor. Yeni seyahatleri takip etmek,
seyahatlerde fotoğrafladığım manzaraları görmek için beni instagramdan takip
etmeyi unutmayın @seyyahperest1
0 Yorumlar